#estonya blog
Explore tagged Tumblr posts
Text
berber berit abla
Estonya’da iyi berber bulmak zordu. Berberlerin çoğu kadındı. Karışık kestiklerinden bazıları erkek saçından hiç anlamıyordu. Geçen sefer Maria diye birine kestirmiştim ve harika kesmişti. Maria anaç bir karıydı, hafif balık etli, dolgun yanaklı. Songül teyzem gibi cana yakındı. Orta yaşlıydı. Aynada şüpheli bir şekilde kendime bakarken “Aklında bir şey varsa sorabilirsin” demişti, aklıma bir soru gelmeyince “Nerelisin” demiştim. “Saçla ilgli demiştim” diye güldü. Sonra ekledi “Tallin’liyim”, ardından biraz muhabbet ettik. Antalya, tatil, kebap. Berberlerin konuşması burada pek adet değildi ama Maria konuşmaktan hoşlanıyordu. Kesimi de çok iyiydi. Tekrar mail atıp randevu aldım.
Saat 12:25’de Kristiine Keskus’deki berber salonuna girdim. Kadın erkek karışık salona ne deniyordu acaba? Kuaför? Berberiye? Güçlü bir şekilde ışıklandırılmış, steril bir yerdi. Raflarda pahalı saç ürünleri vardı. Arabesk müzik çalmıyordu. Kül tablalarında tüten sigaralar yoktu. Kolonya kokusu yoktu. Estonya’daki çoğu yer gibi sessizlik ve feminenlik hakimdi. Biraz ilerleyince güzel bir kız taifesi ile karşılaştım. Yaşları 25 ile 40 arasında değişiyordu, sarışın, bomba ve bakımlılardı. Hoşgeldiniz dedi en baş berber, randevum vardı dedim. Tamam dedi, birisini çağırdı, gelen kişi Maria değildi. Bu durum biraz canımı sıktı.
Böyle kalbur üstü bir mekanda herkes ustadır diye kendimi avutmaya başladım. Montumu bıraktım, içinde laptop olduğu için çantamı yanıma almak istedim. Oturacağım yerin yanına bırakırken ilk azarımı yedim, “Buraya koy” dedi, “Sandaleyenin üstüne koy, yerde saç olur”. Dediğini yaptım. Maria beni böyle azarlamazdı. Cebimden telefonu çıkarıp istediğim saçı gösterecekken “Sonra gösterirsin, önce saçını yıkayalım” dedi. Berit 30’lu yaşların sonlarındaki berberimdi. Adını yaka kartından görmüştüm. Siyah saçlı, beyaz tenliydi. Zayıftı, gençliğinde çok güzel olduğu belliydi. Yüz hatları inceydi. Sol kolunda sivri şekilli bir tribal dövme vardı. Arada bir aynada kendisine bakıp güzel olup olmadığını kontrol ediyordu. Bilinç altım birkaç saniyede kararını vermiş, Berit��i tehlikeli bulmuştu. Beynim bütün ip uçlarını bir araya getirerek saçımın nasıl bir akıbete uğrayacağını çözmeye çalışıyordu.
Oturup istediğim saçı anlattım, kaşlarını çatarak dinledi, arada bir gülümsemeye çalıştı ama gülümseme suratında pek durmuyordu. Makyajı özenle yapılmıştı. “Kaşlarını incelteyim mi” diye sordu. Ne saçma bir soruydu. Kaşlarımı inceltip ne yapcaktım? “Yoo böyle iyi” dedim. “İyi sadece sordum” dedi. Tam arkamızda ergen bir kızın uzun saçlarını fönleniyordu. Kızın gözlerinde hüzünlü ifade vardı. Yazık. Sevgilisinden mi ayrılmıştı acaba? Bugün kimse mutlu değildi anlaşılan. Genelde negatif ortamlarda yaptığım gibi ortamdaki sakin güç olmaya çalıştım.
Berit saçlarımı kesmeye başladığında ilk hamlesiyle saçı mahvetti. Önlerini çok kısa yapmıştı. Belliydi böyle olacağı. “Bu kadar kısalık yeterli” dedim, “tamam” dedi. Ama iş işten geçmişti. Ah Maria. Kesim devam ederken arkadaki berberin fönü yanlışlıkla bize geldi, kesilmiş saçlarımı havalandırdı. Berit sertçe kaşlarını çattı. Ama traşa devam etti, bir kez daha rüzgar bize gelince dönüp ciddi bir ifadeyle kadını uyardı. Diğer kadın cevap vermedi ama bozulmuştu. Berit ile aynı yerde çalışmak sabır taşlarına çok yük bindiriyor olmalıydı. Beritle evlenip çocuklarım olsa nasıl bir hayatım olurdu acaba? Bu düşünce beni mutlu etti. Peki Maria? Tombik Maria her haftasonu pişi yapıp çocuklarıyla güreşecek, kocası istedi diye 15 dakikada kısır yapacak biriydi.
Aynada kendime bakıyordum, suratımı değiştirmediğimde aklımdan geçenleri kimse bilemezdi. İnsan ne değişikti. Traş bitti, ayna ile kafamın arkasını gösterdi, “nasıl olmuş?” diye sordu. Gülümsemeye çalıştım ve “iyi oldu, teşekkürler” dedim. Aynadaki yüzüm inandırıcıydı. Berit ile ters düşmek istemezdim. Dışarı çıktım ve yaralı bir hayvan gibi tuvalete sığındım, aynada kendime tekrar baktım. Zaten seyrek olan ön tarafı iyice açmıştı. En az 15 gün gerekiyordu saçın kendini toparlaması için. 42 euro gitmişti. Kimsenin umrunda olmayacaktı ama tatsız bir olaydı. Sonra toparladım kendimi, ucuz Asya restoranında 6,5 euroya bir tas acılı noodle yedim. Hoş bir mekandı, gösterişli hiçbir şey yoktu, ışıklandırma yetersizdi ama huzur veriyordu. Arada tavuk atomları da denk geliyordu. Yemek moralimi düzeltti.
İyiydi iyi. İş saatinden önce saçımı kestirmiştim, 2-3 kız görmüştüm, noodle yemiştim. Hayat fena değildi.
3 notes
·
View notes
Text
Yeni bir şehre taşınmak hatta seyahat etmek bizi ne kadar çok heyecanlandırır. Şimdi bir de taşındığınız yerin başka bir ülke olduğunu düşünün. Bu yazımızda son yıllarda özellikle ülkemizden çok fazla göç ve turist alan bir ülkeyi ziyaret edeceğiz. Neresi mi? Estonya. Şimdi gelin önce tarihi ile işe başlayalım.
0 notes
Text
Estonya'nın bir köyünde yapılan 10 günlük proje: MEDIA Estonia
Estonya’nın bir köyünde yapılan 10 günlük proje: MEDIA Estonia
Palamuse; Estonya’nın Jogeva bölgesinde 2500 kişilik bir köy. AB projelerinden şu yazımda genel olarak bahsettim. Öyle bir projeyle gidiyor olmasak bu tip yerlerin adını bile duymamız zor olurdu. Yaşam karlar içinde ve insanı, hayvanı, belediyesi, arabası, hepsi bu düzene alışmış durumdalar. Fakat bu yolculuğun asıl keşfi Palamuse değildi. Projenin asıl çekiciliği, 5 ülkeden 30 gencin birbirini…
View On WordPress
#ab gençlik değişim#avrupa birliği projeleri#avrupa kültürü#estonya#estonya blog#gençlik değişim projeleri#kültürel etkileşim#palamuse#seyahat anıları#seyahat bloğu
0 notes
Link
Yabancı şirketlerin Ukrayna'ya yatırım yapma konusundaki genel olumsuz görüşü, yalnızca Estonya Devlet Başkanı Kersti Kaljulaid'in son değerlendirmesiyle değil, aynı zamanda istatistiklerle de doğrulanıyor: 30 yıldan fazla bir süredir Ukrayna, Polonya ile kıyaslandığında 4-5 kat daha az, yaklaşık 50 milyar dolarlık yabancı yatırım çekti.
0 notes
Photo
ÖZEL BÜRO TUMBLR BLOG /// Sputnik Türkiye /// ABD'nin Estonya Büyükelçisi, Trump'ın AB politikası nedeniyle istifa ediyor http://dlvr.it/QZ0qDv
1 note
·
View note
Text
Doğu Avrupa’dan notlarımızda ilk şehrimiz şirin Baltık şehri Tallinn. Tallinn gezi notları için tıklayın..
0 notes
Text
New Post has been published on AOrhan BLOG
New Post has been published on https://www.aorhan.com/google-haritalar-hiz-limiti-ozelligi-ile-trafik-cezalarindan-kurtulun-39806.html
Google Haritalar Hız Limiti Özelliği İle Trafik Cezalarından Kurtulun
Google Haritaların yeni özelliği bazı bölgeler için yayınlandı. Daha önce radarları gösteren özelliği haritalara eklenmişti. Şimdi bu uygulamaya hız limiti olan yerleri gösterme özelliği de eklendi. Google haritaları navigasyon olarak kullanan çok sayıda insan var. Onlar için uygulamaya yeni özellikler eklenmeye devam ediyor. En son eklenen özelliklerinden birisi de hız limiti.
Hangi ülkelerde kullanılabiliyor?
Avustralya, Brezilya, ABD, Kanada, İngiltere, Hindistan, Meksika, Rusya, Japonya, Andorra, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Finlandiya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İsrail, İtalya, Ürdün , Kuveyt, Letonya, Litvanya, Malta, Fas, Namibya, Hollanda, Norveç, Umman, Polonya, Portekiz, Katar, Romanya, Suudi Arabistan, Sırbistan, Slovakya, Güney Afrika, İspanya, İsveç, Tunus ve Zimbabwe
Google Haritaların ülkemizde çok daha yatırım alması gerekecek. Bu tür özellikler ve daha fazlası ne zaman gelir bilinmez. Zira haritalarda Türkiye fazla yakınlaşmıyor yakınlaşınca bulanık görünüyor. Bu ülkemize özel bir durum. Trafik özellikleri ne zaman gelir bilinmiyor.
0 notes
Text
Araba çalışmaz
ilk blog
Ben Bahadır. sabah 8’de Estonya Tallin’de kalktım. Yüzümü yıkamadan önce aynaya baktım, yüzüm dünküyle aynıydı. Gözlerimin etrafında hafif morluklar vardı uykusuzluktan. Birkaç beyaz saç oradan buradan çıkıyordu. Bir haftadır uyku düzenimi düzeltmeye çalışıyordum. Kahvaltıda 120 gram pilav ve 2 haşlanmış yumurta yedim. 300 küsür kalori yapıyordu. Kafensiz kahvemi hazırlayıp öğle yemeğimle birlikte çantama koydum. Montumu giyip eksi 22 derecedeki sokağa çıktım. Ortalık tam aydınlanmamıştı. Gariban 2006 model Ford Focus’um buzlar içinde bana bakıyordu. Kapı uzaktan açılmadı, anahtarı sokup açtım, çantamı arka koltuğa bırakıp kontağı çevirdim, araba köhköh gibi acı çeken sesler çıkardı, akü soğuktan donmuştu. Birkaç saniye sinirlendim, tam isyan edecekken sakinleştim, çantamı alıp otobüs durağına yöneldim. Yürümek sağlıklı bir şeydi zaten. Durakta bir sürü yaşlı kadın işe gitmek için otobüs bekliyordu. Osmaniye’deki anam güneşli 20 derecede tavuklarla marullarla takılırken burada başka bir hayat vardı. Yeni akü almam lazımdı, 90 euro. Telefondaki yapılacaklar listeme yazdım. Bütçem yine patlıyordu. Bir gün düzelecektim, ama bu ay değil. Otobüsten indiğimde hissedilen soğuk -25 dereceydi. Balti Jaam’da rüzgar güçlüydü. Üzerimde kıyafet yok gibiydi, bacaklarımın alt tarafı acımaya başladı. Olabildiğince hızlı yürüyordum. Rüzgar yüzümü yakıyordu. Ağzımdan çıkan buhar kirpiklerimde birikip buz tutuyordu. Vay aq dedim. Kartımı okutup iş yerine geldim. Uzun süredir burada yaşamama rağmen hala bu kadar güzel kızı bir arada görmek beni şaşırtıyordu. Hello, helloo. Diğer ofise geçtim, daha fazla güzel kız. Hello, helloo. Güzellik beni mutlu ediyordu istemsiz. Pek erkek yoktu ofiste zaten. Yerime oturdum. Yemek vakti kutudaki yemeğimi mikrodalgaya koydum. 150 gram pilav, 150 gram tavuk ve biraz salata. Ne biçim bir hayattı bu? İyi miydi kötü müydü tam bilemedim, ama garipti. Kötü olasılıklardan daha iyiydi ve daha iyi olma potansiyeli vardı. Bir gün daha bitti ve böylece ilk blogumu yazmış oldum. Görüşmek üzere.
1 note
·
View note
Link
Ukrayna'nın başkenti Kiev, elektrikli scooter kiralama hizmetleri konusunda genişlemeye devam ediyor. Ağustos ayında kiralama hizmetine başlayan Estonya firması Bolt, Eylül ayında Ukraynalı Kiwi ve şimdi de Gürcistanlı Scroll.
0 notes
Link
Yılın başından bu yana 48 bini Polonya, Fransa, ABD, İsveç, İngiltere, Almanya, Estonya, Türkiye ve İtalya'dan olmak üzere yaklaşık 3 milyon turist Herson bölgesini ziyaret etti.
0 notes
Text
Tartu - kısaca gördük, iyi ki gördük
Tartu – kısaca gördük, iyi ki gördük
Tartu Estonya’nın ikinci büyük şehri. Tabi bu noktada Estonya’nın zaten toplamda 1.5 milyonluk bir ülke olduğunu hatırlatayım. Haliyle Tartu da çok küçük, üniversitesiyle bilinen ve bu yüzden genç dolu güzel bir yer. Tartu’yu hatırladığım tek şey, öpüşen öğrenciler heykeli. Öpüşen çift bir şemsiyenin altında ve bu şemsiye sürekli yağan yağmuru temsil ediyormuş. Birkaç saatlik Tartu ziyaretini…
View On WordPress
0 notes
Text
Estonya bir Nazi katilini kutluyor
ÖZEL BÜRO TUMBLR BLOG /// Voltaire Sitesi /// http://dlvr.it/QYqTdh
0 notes
Text
Estonya 'internet cumhuriyeti' oluyor
ÖZEL BÜRO TUMBLR BLOG /// MEPANEWS /// http://dlvr.it/PjJPQJ
0 notes
Text
Estonya 'internet cumhuriyeti' oluyor
ÖZEL BÜRO TUMBLR BLOG /// MEPANEWS /// http://dlvr.it/Pj5CKz
0 notes